Eyyamı Girizan “Kaçıp giden günler” - Manastırlı Bahaeddin Sobutay Podcast Por  arte de portada

Eyyamı Girizan “Kaçıp giden günler” - Manastırlı Bahaeddin Sobutay

Eyyamı Girizan “Kaçıp giden günler” - Manastırlı Bahaeddin Sobutay

Escúchala gratis

Ver detalles del espectáculo

Acerca de esta escucha

Yüz yetmiş beş sayfalık Eyyâm-ı Girîzân’da on altıyazı bulunmaktadır. Bunların çoğu, türlü konularda yazılan makalelerdir. Ancak, aralarında Maksim Gorki’den tercüme ettiği “Sâat” hikâyesi Kānûn-ı Esâsî Ġazetesi muharrirlerinden Sâlih Cemâl için bir şiir ve kendikaleminden çıkma “İki Yuva” gibi nefis bir de hikâye vardır.Makalelerde doğduğu yer olan Manastır’a, vatan dediği Türkiye’ye, ailesine duyulan özlem çok çarpıcı bir şekilde dile getirilir, II. Abdü’l-Hamîd’in ‘kâbus’dediği idaresine de, her vesile ile, verip veriştirir. Kuzey Afrika ve Fransızlar: Yazar, Tanca limanına 1906 yılının Ocak ayında ulaşır. Uzun ve yorucu bir vapur yolculuğu sonunda şehir hakkındaki izlenimini şu cümleyle dile getirir: “... bembeyaz binâlarıyle uzaktan görünen bu şehir; benim içün i’māk-ı ufukda bulutların bâl-i nâzında müteşekkil bir bister-inermîn-i şebâba açık saçık uzanmış hulyâ-yı nâ’ime benzerdi” Kitaptaki Konu Başlıkları1. Omr-i Pîçîde (Düzensiz Yaşam)2. Viva Lanovya3. Beyaz Yâsemen4.Ben ve Atım5. SaatMaksim Gorki’den yapılmış 8 bölümlük bir hikâye çevirisidir. Her bölüm tik tak... tik tak diye başlar. Gorki saati anlatırken onun çevresinde oluşturduğu hayat görüşlerini sıralar durur. Birinci bölümde şu cümleler var: “... darbeler yek-tarz ve muttarid âhen-kârıyle daima aynı şeyi tertib ve tatbik ederler: Hayatın durmaz usanmaz te’essürâtı ve hissiyâtı, heyecan ve buhranı...”Çevirinin Cebel-i Tārık açıklarında “Alsasian” adlı bir İngiliz vapurunda yapıldığı belirtildiği halde tarihi yoktur. karşılaştırma imkânı olsun diye Rusça metin de kitabın sonuna eklenmiştir.6. DolaşırkenYaşadığı yerin çevresinde bir ağaç var. Bu ağaç onun çocukluk günlerini anımsatan bir ağaca çok benzettiğinden onu arasıra ziyaret eder.7. Tâire-i Menâm (Rü’yâ Kuşu)Doğduğu yer Manastır’dan ayrılalı sekiz yıl olmuştur. Bir gece rüyasında çok sevdiği oradaki evlerini, aile bireylerini görür. Subay kardeşi, küçük kardeşi Şerefeddin, annesi ve küçük kızkardeşi Nâhide. Annesi her zamanki gibi dikiş dikmekte, kızkardeşi de dereden kendisi için, sırtında kocaman bir desti ile su taşımaktadır.Bu rüya yüzünden tarifi imkânsız bir heyecan duyar. Onu yuvasından, ailesinden baskıcı yönetimin kolları çekip koparmıştır; ama O, çektiklerinden şikâyetçi değildir. Zaten baskıcı yönetimin de artık sonu gelmiş sayılır. Yazının sonuna doğru anne-baba sevgisini dile getiren Nigâr Hanım’ın altı mısralık bir şiiri var; ve yazı “şefkatli anne” olarak nitelediği özgürlüğe övgü ile son bulur.8. Sâlih Cemâl içinOn bir ve on yedi mısralık iki bendden oluşmuş bu mersiye, vatan uğrunda mücadele ederken şehit düşen Kānûn-ı Esâsî gazetesinin gayretli yazarlarından Salih Cemâl’in hâtırası için kaleme alınmış olup Kahire, 17 Nisan 1901 tarihlidir.9. YaralarTanca’da Fransızların Müslüman halka yaptıkları ayrımcılık dile getiriliyor. Yazı, Fransa’nın Şimal Denizi Donanması’nın Tanca limanına girişiyle başlıyor ve bu sahil şehrinde uygulanan şiddetli ayrımcılık politikasını çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Müslümanlar bu şiddete dayanamayıp kurtuluşu içerilere kaçmakta bulurken baştaki yöneticiler de kendi zevklerini düşünmekten, halkını gözardı etmekten başka bir şey yapmıyorlar. Fransızlar yaptıklarıyla yetinmiyor, nüfuzlu kişileri birbirine düşürmek için de çevirmedikleri dolap bırakmıyorlar; birinin yapmak istediği hayırlı işi bir diğerine bozdurtuyorlardı.Yazı Tanca, 18 Haziran 1906 tarihlidir.10. Fas’a Giderken11. Cezayir’de Fransızlar12. Musâhabe (Sohbet Etme)13. İki Yuva14. Yâd-ı Mâzî ve Ecdâd (Geçmişi Anma ve Atalar)15. Tahayyül-Tesliyet (Hayal Kurma-Avunma)Mısır’ın başkenti Kahire’de kitabın basımı sürerken Türkiye’de 23 Temmuz 1908 günü II. Meşrûtiyetin ilan edildiğinin gazetelerden öğrenilmesi üzerine Manastırlı Behâe’d-dîn Bey büyük sevince kapılır; ve kitabın sonuna ekleyeceği bir övgü yazısı ile I. cildin tamamlanacağını açıklar.16. Erkân-ı Harb Yüzbaşısı SilistreliHamdî Beğ Kardaşıma:Gurbetten Selâm ve İhtirâm
adbl_web_global_use_to_activate_T1_webcro805_stickypopup
Todavía no hay opiniones