• The Winter Lesson: Embracing Help and Friendship at School

  • Jan 10 2025
  • Length: 16 mins
  • Podcast

The Winter Lesson: Embracing Help and Friendship at School

  • Summary

  • Fluent Fiction - Turkish: The Winter Lesson: Embracing Help and Friendship at School Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:fluentfiction.com/tr/episode/2025-01-10-08-38-20-tr Story Transcript:Tr: Emre, okulun kütüphanesinde çalışıyordu.En: Emre was working in the school's library.Tr: Yeni dönemin başlamasına az kalmıştı ve ihtiyaç duyduğu tüm malzemeleri almak istiyordu.En: The new term was about to begin, and he wanted to get all the supplies he needed.Tr: Yatılı okulun kitapçısı, Emre için oldukça tanıdıktı ama bu kez başka bir anlam taşıyordu.En: The bookstore of the boarding school was quite familiar to Emre, but this time it held a different meaning.Tr: İçeri girdiğinde sıcak hava ve kalemlerin, kitapların kokusu onu karşıladı.En: Upon entering, he was greeted by the warmth and the scent of pencils and books.Tr: İçerideki sessizlik çok huzur vericiydi.En: The silence inside was very soothing.Tr: Ancak kitapçının rafları arasında kaybolmak kolaydı.En: However, getting lost among the bookstore's shelves was easy.Tr: Kışın soğukluğu pencere camlarına yansımıştı.En: The cold of winter was reflected on the window panes.Tr: Emre, kırtasiye ve ders kitaplarını almayı planlıyordu.En: Emre planned to buy stationery and textbooks.Tr: Bağımsız olmak istiyordu.En: He wanted to be independent.Tr: Kendi başına her şeyi başarabileceğini göstermeyi çok önemsiyordu.En: Showing that he could achieve everything on his own was very important to him.Tr: Ancak raflara bakarken, fiyatların beklediğinden yüksek olduğunu fark etti.En: But while looking at the shelves, he realized the prices were higher than he expected.Tr: Bu, onu endişelendirdi.En: This worried him.Tr: Yeterince parası olmadığı düşüncesi canını sıktı.En: The thought of not having enough money bothered him.Tr: Üstelik bazı kitapları bulmakta zorlanıyordu.En: Moreover, he was having difficulty finding some of the books.Tr: Tam bu sırada, Selin içeri girdi.En: Just then, Selin walked in.Tr: Selin daima enerjik ve yardımseverdi.En: Selin was always energetic and helpful.Tr: Emre'yi görünce gülümsedi.En: When she saw Emre, she smiled.Tr: "Burada bir problem mi var, Emre?"En: "Is there a problem here, Emre?"Tr: diye sordu.En: she asked.Tr: Emre yardım istemekten çekiniyordu ama Selin'in içtenliği onu rahatlatıyordu.En: Emre hesitated to ask for help, but Selin's sincerity put him at ease.Tr: "Sadece ne alacağımı bulmaya çalışıyordum," diye cevapladı Emre, biraz utangaçça.En: "I was just trying to figure out what to buy," Emre replied, a little shyly.Tr: Selin, raflar arasına göz gezdirdi, ardından Emre'ye dönerek, "Birlikte bakabiliriz.En: Selin glanced through the shelves, then turned to Emre and said, "We can look together.Tr: Belki bazı şeyleri daha uygun fiyatlı buluruz," dedi.En: Maybe we can find some things more affordably."Tr: Emre, bir süre düşündü.En: Emre thought for a moment.Tr: Yardım istemek, başlangıçta planlarına aykırıydı.En: Asking for help was contrary to his initial plans.Tr: Ancak zaman daralıyordu ve yardım almak mantıklı görünüyordu.En: But time was running out, and getting help seemed sensible.Tr: Derin bir nefes aldı ve Selin'e minnettar bir bakışla gülümsedi.En: He took a deep breath and smiled at Selin with gratitude.Tr: "Peki, birlikte bakalım."En: "Okay, let's look together."Tr: İkisi birlikte raflar arasında dolaştı.En: The two wandered through the shelves together.Tr: Selin, listede olmayan ama çok gereken bazı eşyaları hatırlattı.En: Selin reminded him of some items that weren't on the list but were much needed.Tr: Emre, Selin'in yardımıyla kısa sürede ihtiyacı olan her şeyi buldu ve bütçesini de zorlamadı.En: With Selin's help, Emre quickly found everything he needed without straining his budget.Tr: Kasada sıra beklerken Selin, "Bak, bazen yardımla her şey daha kolay olabilir," dedi.En: While waiting in line at the checkout, Selin said, "See, sometimes with help, everything can be easier."Tr: Emre, Selin'e teşekkür ederek hak verdi.En: Emre agreed, thanking Selin.Tr: Yanında birinin olması, işlerin ne kadar kolaylaşabileceğini ona göstermişti.En: Having someone by his side had shown him how much easier things could be.Tr: Yarıyıl için tüm malzemeleri almıştı ve şimdi döneme hazırdı.En: He had obtained all the supplies for the semester and was now ready for the term.Tr: Kütüphaneye dönmek için yola çıktıklarında, Emre bir dostun değerini anladı.En: As they set off to return to the library, Emre understood the value of friendship.Tr: Yardım almak, onun başarısını azaltmamış, tam tersine onu güçlendirmişti.En: Receiving help hadn't diminished his success; on the contrary, it had strengthened him.Tr: Kışın serin havasında kitapları ve defterleri taşırken, Emre'nin içi sıcaktı.En: While carrying ...
    Show more Show less
activate_Holiday_promo_in_buybox_DT_T2

What listeners say about The Winter Lesson: Embracing Help and Friendship at School

Average customer ratings

Reviews - Please select the tabs below to change the source of reviews.